Hayatımda ilk defa yurt dışına çıktığımda Toskana’ya gelmiştim. Bu seyahatin sebebi Erasmus değişim programıydı. Hâliyle ailemden uzakta yaşadığım ilk ev de Toskana’da oldu. Bu yüzden Toskana’nın kalbimde çok özel bir yeri var. Burada olmak, özellikle de küçük kasabalarında ve kırsalında vakit geçirmek bana huzur veriyor. Bugüne kadar öğrenci, sırt çantalı gezgin ve bisikletçi olarak bulunduğum bölgeye, şimdilerde -şarap dünyasına merak salmamla beraber- bambaşka deneyimler için gelmeye başladım. Doğa yürüyüşleri yapıyor, bağları ziyaret ediyor ve farklı şaraplar deneyerek damağımı geliştirmeye gayret ediyorum. Bu yazıda, son Toskana ziyaretimde hakkında detaylı bilgi toplama fırsatı bulduğum Vino Nobile di Montepulciano DOCG şarapları üzerine bir şeyler karalayacağım.
Montepulciano Bölgesi
Toskana’nın güneyinde yer alan ve Siena iline bağlı bulunan Montepulciano, İtalya’nın en eski ve prestijli şaraplarından biri olan Nobile di Montepulciano DOCG şaraplarının üretildiği bölgedir. Genel itibariyle kum ve kilden oluşan bir toprak yapısına (ince tanenli şaraplar için en ideal toprak yapılarından biri) sahip olan bölgedeki bağlar, deniz seviyesinden 250 ila 600 metre yüksekte yer alıyor. Montepulciano kasabasını ziyaret ettiğinizde yüksek bir yerden etrafa şöyle bir bakarsanız, çoğunlukla Prugnolo Gentile (erik notaları olan bir Sangiovese klonu) üzümlerinin yetiştirildiği bu bağların çoğunu çıplak gözle rahatlıkla görebilirsiniz.
Nobile di Montepulciano Şaraplarının Tarihi
Vino Nobile di Montepulciano’nun tarihi, bu şarapla ilgili ilk arkeolojik buluntuların ortaya çıktığı Etrüsk dönemine kadar uzanıyor. Ancak Montepulciano isminin şaraplarda kullanıldığı dönem, 1530’lerin başı olarak kabul görüyor.
Papa III. Paulo’nun ünlü somelye (tarihteki ilk İtalyan somelye olarak anılır) ve şarap eleştirmeni Sante Lancerio, Papalık sofrasında servis edilecek en iyi şarapları keşfetmek için İtalya’yı enine boyuna dolaşmaya başlıyor ve denediği şaraplar hakkında rapor niteliğinde mektuplar yolluyor. Karşılaştığı Montepulciano şarapları hakkında da görüş bildirdiği bir mektubunda, bu şaraplardan; “Yazın olduğu kadar kışın da mükemmel, hoş kokulu, yuvarlak, asla ekşi veya renksiz olmayan, gerçek bir Lord şarabı” şeklinde söz eden Lancerio, içtiği şarapları, perfettissimo olarak tanımlıyor.
Montepulciano şaraplarının tarih sahnesine bir sonraki çıkışı, 17. yüzyılda oluyor. Şair Francesco Redi, 1685 tarihli Bacco in Toscana isimli şiirinde şaraba övgüler düzerek ondan, “kalbe işleyen bir likör” diye bahsediyor. Montepulciano’nun şarapların kralı olduğunu söyleyen Redi’nin şiiri öylesine ilgi çekiyor ki bir kraliyet sarayından diğerine geçe geçe sonunda İngiltere, İskoçya ve İrlanda Kralı II. William’ın masasına kadar ulaşıyor. Sonrası malum. Kralın görevlendirdiği bir heyet, 1669 yılında Moscadello di Montalcino ve Vino Nobile di Montepulciano satın almak üzere Toskana Büyük Dükalığı’na gidiyor.
Nobile di Montepulciano şaraplarının günümüze kadar ulaşmasını sağlayan en kritik dönüm noktası, 1933 yılında Siena’da düzenlenen; prestijli kırmızı şarapların halkın beğenisine sunulduğu şarap fuarı oluyor. Bugün hâlâ Montepulciano’ya gittiğinizde ziyaret edebileceğiniz Fanetti şaraphanesinin sahibi Adamo Fanetti, ürettiği kaliteli şarapların Montepulciano’nun seçilmiş kırmızı şarapları (Vino rosso scelto di Montepulciano) gibi bir ibareyle anılmasından rahatsız olduğundan, fuarda sergileyeceği şarapların etiketlerini kendi el yazısıyla “Vino Nobile di Montepulciano” olarak değiştiriyor. Takip eden yıllarda, itinalı üretim yapan diğer şaraphaneler, Fanetti’yi kendine örnek alarak şaraplarına aynı ismi vermeye başlayınca, “Vino Nobile di Montepulciano” şarap dünyasında sıkça anılır hale geliyor.
Şu an bölgede üretim yapan küçük ve orta ölçekli şarap üreticilerinin bir çoğu, 20. yüzyılın başında Montepulciano’da yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından odağını Chianti üretiminden Nobile di Montepulciano üretimine kaydırdığı için bugün Montepulciano’da herhangi bir şarap dükkânına girdiğimizde sayısız Vino Nobile di Montepulciano ile karşılaşabiliyoruz. Ancak burada atlanmaması gereken bir nokta var: 1937 yılında, Montepulciano’da Vecchia Cantina di Montepulciano isminde bir kooperatif (cantina sociale) kuruluyor. Bu kooperatifin temel amacı, küçük şarap üreticilerini bir araya getirerek şaraplarının satılmasını, isimlerinin duyulmasını sağlamak. Her üreticinin üzüm ve iş gücü öncelikli olmak üzere çeşitli alanlarda katkı sağlamak zorunda olduğu bu kooperatif olmasaydı, bugün Montepulciano’dan çıkan şarap marka ve çeşitliliği böylesine geniş bir yelpazeye sahip olamazdı.
İtalya’nın İlk DOCG Şarabı
1960’lara gelindiğinde, Nobile di Montepulciano İtalya’nın en iyi şaraplarından biri olarak anılmaya başlamıştı. Öyle ki bölgede üretilen şaraplar birer birer DOC statüsü kazanıyordu. Bir İtalyan şarabına DOCG statüsünün verildiği ilk tarih ise 1981 oldu ve bu şarap, bir Vino Nobile di Montepulciano idi. Montepulciano’daki üreticilerin hevesini artıran bu durum, bir çoğunun asma ve mahzenlerinde modern değişiklikler yapmasına yol açtı.
Bir Vino Nobile di Montepulciano’nun DOCG etiketine sahip olabilmesi için şarabın en az %70 oranında Sangiovese (Prugnolo Gentile) üzümünden yapılmış olması gerekiyor. Geri kalan %30’luk bölümde kullanılacak üzümlerinse en fazla %5’i beyaz üzüm olabilir. Geri kalanı kesinlikle siyah üzüm olmak zorunda. Elbette ki tüm bu üzümler Toskana’da yetiştirilmeye uygun olmalı. Şarabın üretim ve olgunlaştırma süreçleri ise Montepulciano’da gerçekleşme zorunda. Belirlenen minimum olgunlaştırma süreci, en az 12 ayı fıçıda olmak üzere toplamda 24 ay. Eğer şarap riserva olarak etiketlenecekse, bu süre toplamda -en az 6 ayı şişede olacak şekilde- 36 aya çıkıyor. Alkol oranları arasında büyük bir fark yok. DOCG şaraplar en az %12,5, DOCG Riserva şaraplarsa en az %13 alkol oranına sahip olmak durumunda.
Kaliteli bir DOCG ve DOCG Riserva’nın yıllandırma potansiyeli 15 yılı rahatlıkla bulabilir. Şarabı, aroma ve tatlarının en iyi seviyede olduğu dönemde açmak isterseniz, en az 6-7 yıl beklemeniz tavsiye ediliyor. Ancak aldığınız 2019 rekoltesi bir şarabı hemen açmanızın da hiçbir sakıncası yok. Afiyetle içebilirsiniz. Tavsiye edilen servis sıcaklığı ise 16 ila 18 derece arası. On yılı aşkın beklemiş bir şişeniz varsa, bu sayıların bir iki derece daha üstüne çıkabilirsiniz.
Şarabın Özellikleri
Tipik bir Vino Nobile di Montepulciano DOCG, koyu yakut kırmızısı rengindedir. Yıllandıkça lâl taşının (garnet) rengine doğru evrilebilir. Kara kirazın ve kırmızı eriğin karakteristik meyvemsi aromalarına, menekşenin çiçeksi kokularına ve baharat notalarına sahiptir. Damakta, şarabın uzun ömürlü olmasına katkıda bulunan oldukça belirgin tanenleri hemen hissedersiniz. Dengeli ve zarif bir şaraptır.
Genç bir Vino Nobile di Montepulciano DOCG, lezzetli, içimi kolay ve ferahlatıcı bir şarap olarak tanımlanabilir. Olgun kırmızı meyve (özellikle de bölgenin güneye bakan bağlarından geliyorlarsa) ve hafif baharat aromalarıyla canlıdır. Orta gövdeli örneklerinde, olgunlaşmış kırmızı meyvelerin tatlarını, erik notalarını ve topraksı tatları rahatlıkla alabilirsiniz. Damağı yormayan asiditesi ve yumuşak tanenleri sayesine hem tek başına içilebilir hem de yemeklerle kolaylıkla eşleştirilebilir. Eğer şarabı yıllandırmaya karar verirseniz, şarabın aromatik özellikleri ve lezzet profili kendi karakterinden ödün vermeden size tütün ve deri gibi notaları daha yoğun bir biçimde sunacaktır.
Montepulciano’da Şarap Tadımı
Montepulciano, Toskana’nın turistik kasabalarından biri olduğu için hemen her köşe başında şarap tadımı yapmanıza olanak veren irili ufaklı pek çok mekâna denk geleceksiniz. Eğer çok vaktiniz yoksa bunlardan birinde tadım yapabilirsiniz. Ancak daha kapsamlı bir tadım deneyimi yaşamak istiyor ve enikonu bir şaraphane ziyareti gerçekleştirmek istiyorsanız, bölgedeki şaraphaneleri araştırmanız ve rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Cantina De Ricci, Cantine Fanetti (Adamo Fanetti’nin sahibi olduğu), Cantine Ercolani, Fattoria Talosa, Salcheto, Poliziano ve Vecchia Cantina di Montepulciano (yazıda bahsettiğim kooperatif) kaliteli birer alternatif olabilir. Ben tercihimi Salcheto’dan yana kullandım.
Salcheto, kaliteden ödün vermeden sürdürülebilirliğe odaklanmayı başarabilmiş bir şarap üreticisi. Şarap üretmenin yüzde yüz sürdürülebilir olamayacağının gayet farkındalar ancak üretimde yaratıcılığın sınırlarını zorlayarak sürdürülebilir bir şaraphane olma yolunda çok uzun bir mesafe katetmişler. Şaraphanede yaptıkları neredeyse her hamle doğaya saygı duyma prensibiyle yapılıyor. Robert Parker’ın yeşil amblemini alan ilk şaraphanelerden biri olmaları, bunun basit bir kanıtı olarak gösterilebilir.
Şarap tadımını şaraphanenin hemen üstünde bulunan restoranda yaptırıyorlar. Muhtemel bir Montepulciano ziyaretinizde dilerseniz şaraphane gezisi olmaksızın da burada bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Yemekler, şarap ve Montepulciano manzarası harikaydı. Benim favori şarabım, 2017 rekoltesi Salco oldu. Tamamen Prugnolo Gentile üzümlerinden yapılan bir Vino Nobile di Montepulciano DOCG olan Salco, kurutulmuş otlar, böğürtlen, erik, meyan kökü, meşe aromaları ve kadifemsi tanenleri ile gerçekten çok lezzetliydi. Satın almak isterseniz, 2015 rekoltesi de mevcut. Tadım ve şaraphane turunda bize rehberlik eden Alessandra’nın söylediğine göre, yıllandıkça kapanışta kahve çekirdeği ve çikolata gibi notalar biraz daha belirgin oluyormuş.
Eğer Toskana ziyaretinizde kent merkezlerinde değil de kırsalda konaklamak isterseniz, Salcheto’nun bu konuda da bir çözümü var. Sitelerinden odaların müsaitlik durumlarını kontrol edebilirsiniz.
Yanında Ne Yenir?
Nobile di Montepulciano şarapları için etobur şaraplar demek mümkün. Zaten Toskana mutfağını şöyle bir gözünüzün önüne getirirseniz, şarabın, üretildiği coğrafyanın mutfağını tamamladığını hemen anlarsınız. Pecorino di Pienza başta olmak üzere çeşitli olgun ve yıllanmış peynirlerle uyum sağlayan şaraplar, av etleriyle, yaban domuzuyla (cinghiale), ragù içeren tabaklarla, mantar soslu kırmızı etle ve haşlanmış kuzu etiyle gayet iyi oluyor.
Ne Zaman Gitmeli?
Bağ bozumu döneminin romantizmini anlıyor ve hatta ben de çok seviyorum. Ancak bir şaraphaneye gittiğinizde sizinle ilgilensinler, her sorunuza yanıt versinler istiyor ve aceleye gelmiş bir tur deneyimlemekten çekiniyorsanız, bahar veya yaz aylarını tercih etmelisiniz. Mayıs ve haziran ayları en ideal aylardır diyebilirim. Şaraphane ziyareti yapmayacaksanız, Toskana bölgesinin güneyi için en ideal dönemin yine mayıs-haziran veya eylül-ekim ayları olduğunu söyleyebilirim. Böylece turistlerden biraz daha azade bir gezi deneyimlemiş olursunuz. Daha erken veya daha geç giderseniz serin havaya hazırlıklı olmalısınız. Konaklayacağınız yerlerin 400-500 metre rakımlarda olacağını unutmayın.
Vino Nobile di Montepulciano DOCG Örnekleri
On günlük gezim boyunca içtiğim tüm Nobile di Montepulciano şaraplarını not ettim. En beğendiklerimi kısa bir liste halinde aşağıda bulabilirsiniz:
Guidotti – Vino Nobile di Montepulciano, 2019
Poliziano – Vino Nobile di Montepulciano ‘Asinone’, 2018
Fanetti – Vino Nobile di Montepulciano Riserva ‘Tenuta Sant’Agnese’, 2017
Boscarelli – Vino Nobile di Montepulciano, 2019
Salco – Vino Nobile di Montepulciano, 2017