Julia Graner ile Berlin’de

İki ülke arasında vaktimi bölüştürdüğüm hayatımın bu koşturmacalı döneminde, Türkiye’den Berlin’e veya Roma’ya gelen arkadaşlarımla yollarım bir türlü kesişmedi. Ben hangi şehirden gidersem, onlar ertesi hafta o şehre geliyor; uzaktan yolladığım tavsiye niteliğinde restoran, kafe, uzun uzadıya yürümeye değer cadde ve sokak önerilerimle yetinmek zorunda kalıyorlardı. Ancak sonunda bir istisna oldu ve sevgili Julia Graner, ben halihazırda şehirdeyken Berlin’e geldi. Böylece hem Türkiye’den gelen biriyle kaliteli vakit geçirip ondan İstanbul’u son durumunu dinlemek hem de Youtube kanalına koymak istediği videoda yer almak için Julia ile buluştum.

Birkaç saatlik sohbette tanıdığım kadarıyla, Julia, oldukça kendi halinde ve harika gözlem yeteneklerine sahip bir Alman. Araya boşluklar girmiş olsa da sekiz yıldan fazla süredir Türkiye’de yaşıyor ve Türkçe bilgisi ile telaffuzu gayet iyi seviyede. Tıpkı benim İtalya -ve biraz da Karadağ- öykümün başlangıcında olduğu gibi, o da Türkiye’de kalıcı olmaya karar verdiği ilk zamanlarında farklı farklı işlerle meşgul olarak yaşamını orada kurmaya çalışmış. Kitap tercihlerini ağırlıklı olarak biyografilerden yana kullanan benim gibi bir yaşam öyküsü meraklısına, Julia Graner ve onun hayat hikâyesi elbette ki oldukça çekici geldi. Kendi başına vardığı mücadelesini ve hırsını onun ağzından dinlemek, ona olan saygımın artmasında büyük rol oynadı diyebilirim.

Kanalı için hazırlamak istediği video, röportaj tadında olacağı için öncesinde ufak tefek hazırlıklar yapmamız gerekti. Yağmur yağar mı yağmaz mı, sohbeti iç mekânda yapsak mı yapmasak mı derken; ışığın daha iyi olması sebebiyle arkadaşının Friedrichshain’daki evinin avlusuna taşıdığımız sandalye ve kahvelerin ardından sohbete başladık. Diyaloğumuzun geneli elbette ki yurt dışında yaşam, üçüncü baskısını yapan kitabım Türkiye’den Gitmek, Berlin, Almanya, İtalya ve İstanbul ekseninde oldu. Ben Julia’nın sorduğu sorulara dürüst, açık ve herkesin anlayacağı dilde yanıtlar verirken, onun Türkçeye olan hâkimiyeti beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. Cümlelerime cuk oturan yanıtlarla karşılık verdiği için devamlı olarak laf lafı açınca, sohbetimiz hiç tıkanmadan devam etmiş oldu ve zamanın nasıl geçtiğini bile almadan röportajın sonuna geldik. Yani aşağıda izleyeceğiniz kayıt, röportajımın neredeyse tamamı diyebilirim.

Julia Berlin’i sevdiği ve sohbetimiz Berlin’de gerçekleştiği için röportaj esnasında Berlin hakkındaki düşüncelerimi biraz daha detaylandırmaya gayret ettim. Daha fazlası, şu sıralar bitirmek üzere olduğum üçüncü kitabımda yer alacak.

İzlerken keyif almanız dileğiyle.

Julia Graner ile Berlin’de

Julia Graner