Saat sabahın dördüydü. Bir elimde diş fırçam, diğer elimde macunum; karavandan henüz çıkmış ve yüzüme vuran soğuğa aldırış etmeden horozların başlattığı yeni güne kendimi motive etmeye çalışıyordum. Forma, tayt, ayakkabı, ince bir yün içlik ve eldivenleri bir önceki geceden hazır ettiğim için ortak kullanıma açık banyodaki işlerim biter bitmez karavana dönüp hızlıca giyindim ve buz mavisi Stelbel Integrale’nin lastiklerini şişirmeye başladım. Biraz öteden ön ve arka ışıkları durmaksızın yanıp sönen bisikletler geçiyordu. Kimisi tertemiz, kimisi bir önceki günden kalma toz toprağı hâlâ üzerinde taşıyan bir sürü çelik bisiklet, birbiri ardına tek bir istikamete doğru gidiyor; az sonra başlayacak olan sürüş için başlangıçtaki yerlerini alıyordu. Sabahın bu saatinde herkesi uyandıran ve her anlamda geçmişteki yarış şartlarına adeta bir saygı duruşu niteliği taşıyan L’Eroica, Siena’nın Gaiole in Chianti kasabasından başlamak üzereydi.
L’Eroica Nedir?
L’Eroica, 1980’li yıllların öncesindeki döneme ait bisikletlerle o dönemdeki parkur şartlarının mümkün mertebe aynısı gözetilerek koşulan; bisikletçilerin de yine aynı şekilde kıyafetleriyle o dönemi yansıttığı bir yarış organizasyonudur. İtalya’nın Toskana bölgesinde düzenlenen L’Eroica, her yıl ekim ayının ilk pazar günü yapılıyor ve dünyanın dört bir yanından pek çok bisikletçi bu küçücük kasabanın nüfusunu birkaç günlüğüne yirmiye, otuza katlıyor. Öyle ki bu yıl 7000 kişinin kayıt yaptırdığı organizasyon sayesinde civardaki oteller, iki futbol sahası büyüklüğündeki alanda bulunan karavan ve çadırlar ve o ufacık kasabadaki misafir evleri tamamen dolmuştu.
Gözlemler
Bazıları için yarış bazıları içinse sadece sürüş olarak tanımlanabilecek L’Eroica, aynı zamanda bir fuar ortamı oluşmasına da imkân sağlıyor. Hem açık hem de kapalı alanlarda, L’Eroica’ya; yani yarışın kendisine dair her şeye rastlamak mümkün. Kıyafetler, bisikletler, yedek parçalar, usturayla sakal traşı yapan berberler, şarap tadım yerleri ve bir sürü renkli detay daha… Hepsi o günleri iliklere kadar yaşatabilmek için tasarlanmış. Bisikletsiz ve kıyafetsiz bile gitseniz; oradan bir bisiklet alabilir, tüm eksiklerinizi tamamlayıp yarışacak hale gelebilirsiniz, zira ikinci el pazarında bir sürü kadro ve bisiklet bulmak mümkün. Eğer klasik bisiklet tutkunuysanız, yarışmayacak olsanız dahi bu etkinliği kaçırmamalısınız. Sayısız bisiklet bulabilir, sert pazarlıklara girişebilir ve size o dönemi yaşatacak bir sürü detayın arasında harika vakit geçirebilirsiniz. Yarış içinse 46 kilometreden 200 küsur kilometreye kadar açılan skalada kendinize en uygun parkuru seçip istediğiniz saatte yarışmaya başlayabilirsiniz.
Birbirinden mütevazı ve yardımsever L’Eroica bisikletçileri, yarış esnasında herhangi bir sorun yaşanması halinde hemen birlik olup diğer bisikletçilere yardım ediyorlar. Yani sadece fiziki anlamda değil, manevi anlamda da o nostaljik ruh yaşatılmaya devam ediliyor. Servis istasyonları ya da beslenme noktalarında ise kekler, turtalar, geleneksel lezzetler, şarap ve bira sunuluyor. İpin ucunu kaçırırsanız yarışın sonunu getirmekte zorlanabilirsiniz. Benden söylemesi!
L’Eroica için aylar öncesinden rezervasyon yaptırmakta, organizasyonun kurulu olduğu kasabada kalınacaksa karavan kiralamakta fayda var. İnternet sitesinden katılım şartları, ödeme ve konaklama gibi konularda İtalyanca ve İngilizce bilgi almanız mümkün.
L’Eroica süresince çektiğim fotoğrafların tamamına bakmak için tıklayın.