Mirgün Cabas ile Gain Haber Bülteni

Daha önce sadece doktorlar hedef alınmıştı. Şimdi ise çember biraz daha genişledi ve Türkiye’den ayrılan hemen herkesi ilgilendiren sözler söylendi. Ülkeden göç edenlerin bunu sadece maddi sebepler gözeterek yaptığını düşünmeyen herkes gibi, ben de birazdan aşağıda paylaşacağım cümleleri anlamsız bulmuş ve hakkında bir şeyler yazmak istemiştim. Ancak buna hiç gerek kalmadı. Sevgili Mirgün Cabas sayesinde…

Okumaya devam et

Julia Graner ile Berlin’de

İki ülke arasında vaktimi bölüştürdüğüm hayatımın bu koşturmacalı döneminde, Türkiye’den Berlin’e veya Roma’ya gelen arkadaşlarımla yollarım bir türlü kesişmedi. Ben hangi şehirden gidersem, onlar ertesi hafta o şehre geliyor; uzaktan yolladığım tavsiye niteliğinde restoran, kafe, uzun uzadıya yürümeye değer cadde ve sokak önerilerimle yetinmek zorunda kalıyorlardı. Ancak sonunda bir istisna oldu ve sevgili Julia Graner,…

Okumaya devam et

Berlin’de Tenis Oynamak

Seyahat ettiğim yerlerde hobilerime vakit ayırabilmek, günün hangi saati olursa olsun spor yapabilmek benim için çok önemli. Kısa bir seyahate çıkıyorsam yanımda mutlaka koşu ayakkabılarım oluyor. Dağlık bir bölgede uzun süre geçireceksem ya yol bisikletimle oluyorum ya da gittiğim yerde kiralıyorum. Ancak mesele tenis oynamaya gelince, durum biraz değişiyor. Koşu ve bisikletin aksine tenis, ona…

Okumaya devam et

Cucina Povera Nedir?

Son dönemde İtalyan mutfağına dair en sık yapılan hatalardan birinin, onu sadece “Cucina Povera” yani yoksul mutfağı olarak tanımlamak olduğunu görüyorum. Cucina Povera, geçmişi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan İtalyan mutfağının tamamına verilen bir isim değil, mutfağın yalnızca bir alt koludur. Cucina Povera Nasıl Ortaya Çıktı? Bir pişirme tarzı olarak tanımlanan Cucina Povera’nın ortaya çıkışı,…

Okumaya devam et